Yeni biyomalzemeler, tıbbi sonuçları iyileştirme ve yaşam kalitesini artırma potansiyeline sahiptir. Ancak, umut verici malzemelerin laboratuvardan onaylı tıbbi cihazlara dönüştürülmesi önemli düzenleyici engellere sahiptir. Hasta güvenliğini sağlamak için yalnızca güvenli ve etkili ürünlerin piyasaya sürülmesine izin veren sıkı kurallar bulunmaktadır. Bu makalede biyomalzemelere onay alma süreçlerindeki ana düzenleme yolları ve karşılaşılan zorluklar tartışılmaktadır.
ABD’de Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) yüksek riskli takılabilir cihazları Sınıf III olarak sınıflandırır ve Piyasaya Giriş Ön Onayı (PMA) sürecine tabi tutar. PMA süreci kapsamlı teknik belge ve klinik veri sunumları ile birlikte fabrika denetimlerini gerektirir. Klinik çalışmalar cihazın amaçlandığı kullanım için güvenliğini ve etkililiğini istatistiksel anlamlılık düzeyinde ispatlamalıdır. Üretim süreçleri ise İyi Üretim Uygulamaları’na uymalıdır. Bu detaylı süreç yıllar alabilmekte ve milyonlarca dolar maliyete sahip olabilmektedir. Avrupa’da tıbbi cihaz düzenlemeleri Avrupa Komisyonu aracılığıyla Tıbbi Cihaz Yönetmeliği üzerinden gerçekleştirilmektedir. Risk sınıfına bağlı olarak klinik kanıtlar da gerekli olabilmektedir.
Amerika’da FDA Onay Süreci
ABD’de FDA’nın Sınıf III olarak sınıflandırdığı yüksek riskli takılabilir tıbbi cihazlar için en yüksek düzeyde düzenleme olan Piyasaya Giriş Ön Onayı (Premarket Approval – PMA) süreci uygulanır.
PMA süreci çok aşamalı ve zaman alıcı bir süreçtir. Öncelikle cihazın tasarımı, üretimi ve etiket bilgileriyle ilgili kapsamlı teknik verilerin sunulması gerekmektedir. Teknik dosyaya klinik araştırmaların detaylı bir protokolü de dahil edilmelidir.
Klinik çalışmalar genellikle faz I-III çalışmaları şeklinde tasarlanır. Çalışmalarda cihazın etkinliği, güvenirliliği ve yan etkileri istatistiksel olarak ispatlanmalıdır. Çalışmaların FDA tarafından onaylanan bağımsız bir kuruluş tarafından yürütülmesi gerekir.
Çalışmalar tamamlandıktan sonra elde edilen veriler PMA başvuru dosyasına eklenir. FDA, dosyayı inceleyerek onay vermeden önce genellikle ek bilgi talep etmekte ve cihazın üretim tesislerini denetlemektedir. Ortalama inceleme süresi 10-14 aydır.
Onay alınmasının ardından cihaz piyasaya sürülebilir. Ancak FDA monitoring çalışmaları ve raporlamalarla süreci izlemeye devam eder. Herhangi bir sorun çıkması durumunda onayı askıya alma veya iptal etme yetkisine sahiptir.
Böylece PMA sürecinin ayrıntılı akışı aktarılmış olmaktadır. Sürecin uzun ve maliyetli olduğunu göstermesi açısından faydalı olduğunu düşünüyorum.
Düzenlemeleri başarıyla yönetmek bilimsel, klinik ve düzenleyici alanlardaki derin uzmanlık gerektiriyor. Hasta güvenliğinin önemi kadar, yatırım maliyetleri ve uzun süreçler özelikle akademik araştırmacılar ve KOBİ’ler için zorluk yaratıyor. Daha akılcı onay yolları daha fazla yeniliğin hasta yararına dönüşmesine olanak sağlayabilir.
Avrupa Birliği’nde Tıbbi Cihaz Onay Süreci
AB’de tıbbi cihazların piyasaya sürülmesinde temel yasal düzenleme Tıbbi Cihazlar Yönetmeliği’dir.
Cihazlar risk sınıflamasına göre 3 gruba ayrılır:
- Sınıf I: Düşük riskli cihazlar
- Sınıf IIA-IIB: Orta riskli cihazlar
- Sınıf III: Yüksek riskli cihazlar
Sınıf I cihazlar için üreticinin kendi sorumluluğunda bir uygunluk değerlendirmesi yeterlidir.
Sınıf IIA ve IIB cihazlar AB onaylı bir kuruluştan EC Uygunluk Değerlendirme Sertifikası alır.
Sınıf III cihazların AB onayı için Notified Body adı verilen onay kuruluşlarından Biyomedikal Değerlendirmeyi başarıyla tamamlamaları gerekir.
Bu kapsamda üretim kalite güvence sistemi, klinik veriler, risk analizi, teknik dosya şartları sağlanmalıdır. Ortalama değerlendirme süresi 4-12 aydır. Onay alındıktan sonra cihazlar tasarım onay belgesi ve CE işaret iyle AB’de pazarlanabilir. Ancak Notified Body izleme çalışmaları devam eder. Böylece AB onay süreci de özetlenmiş olmaktadır. Her iki sistem de katı süreçlere sahiptir.
Hindistan’da Tıbbi Cihaz Onay Süreci
Hindistan’da tıbbi cihazlar Merkezi İlaç Standardı Kontrol Teşkilatı (CDSCO) tarafından denetlenmektedir. Cihazlar risk düzeyine göre 4 sınıfa ayrılır:
- Sınıf A: Düşük riskli cihazlar, basit üretim lisansı yeterlidir.
- Sınıf B: Orta riskli cihazlar, kalite kontrol belgeleri gerekir.
- Sınıf C: Yüksek orta riskli cihazlar, ek teknik belgeler gönderilmelidir.
- Sınıf D: En yüksek riskli cihazlar, ABD PMA sistemine benzer bir onay sürecine tabidir.
Sınıf D cihazlar için ihracat lisansları, Nizamî Kalite Kontrol Belgesi ve piyasaya sunulduktan sonra gözlem aşamasında klinik çalışmalar yapılması şarttır.
Merkezi Lisans Onayı süreci ortalama 6-8 ay sürer. Fakat ABD ve AB onayları kabul edilerek süre kısaltılabilmektedir. Teklif edilen sınıflama sistemiyle Hindistan, diğer büyük pazarlara kıyasla daha hızlı bir onay süreci sunmaktadır.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da tıbbi cihaz pazarlarına girmek için dikkate alınması gereken unsurlar:
- Ülkelerin çoğu Arapça konuştuğu için tüm dokümantasyonun Arapça olması önem taşır.
- Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri gibi büyük pazarlar tek tek incelenmelidir.
- Suudi ve BAE’de ABD FDA onayı veya AB onayı kabul edilerek süre hızlandırılabilir.
- Mısır kendi onay sistemine sahip. Teknik dosya, kalite sistemi ve klinik bulgular gerekir.
- Küçük pazarlarda üretici firmanın sağlık bakanlığına başvurusu yetebilir.
- İslam dinine bağlı ülkelerde İslami kurallara uygun olması önem taşır.
- Uzun vadede bölgesel bir onay ajansının kurulması kolaylaştırıcı olabilir.
- FED piyasaya giriş danışmanlığı alınabilir.
Özetle büyük pazarlarda uluslararası onaylar, küçük pazarlarda sağlık bakanlığı başvuruları tercih edilebilir.
Biyomedikal Cihazların Küresel Pazarlara Giriş Yolculuğu: Zorluklar ve Fırsatlar”
Tıbbi cihazların yeni biyomalzemelerinin küresel pazarlara girme süreci oldukça zor ve zaman alıcıdır. Farklı ülkelerin farklı düzenlemeleri ve onay mekanizmaları bulunmaktadır. Ancak genel olarak tüm sistemler cihazların güvenli ve etkin olduğunu kanıtlamaıı hedeflemektedir.
ABD, AB, Hindistan gibi büyük pazarlarda katı klinik veri gerektiren uzun süreçler tercih edilmektedir. Bunun nedeni ciddi sağlık riski olan sınıf III ürünlerin denetlenmesidir. Küçük pazarlarda ise üretici firmanın başvurusu yeterli olabilmektedir.
Farklı coğrafyalarda farklı dil, din ve kültürel faktörler de dikkate alınmalıdır. Özellikle Arapça konuşulan bölgelerde tüm evrakların çevrilmiş olması önem taşır.
Gelecekte bölgesel işbirlikleriyle standartlaşma ve tanınma süreçlerinin hızlandırılması beklenmektedir. Ancak yeni ürünlerin geliştiricileri, farklı yasal zeminleri göz önünde bulundurarak stratejiler belirlemelidirler.